Turkcell reklamları üzerinden Türkiye’nin siyasal ve toplumsal çürümesi
Sina doğduğu günden bu yana kendi bebekliğimi ve çocukluk dönemimi düşünerek onunla büyüyorum yeniden
5 yaşına doğru giderken artık zihnimde hatırladığım anılarla ‘Senin yaşındayken ben bunu severdim, şuna bayılırdım, bunu dinlerdim’ diyerek hem Sina’ya gösteriyor hem de kendi çocukluğumla konuşyorum
2020 gerçekliğinde müthiş bir rehabilitasyon yöntemi
‘Sezen’in içindeki çocuğa sarıl’ söyleminde Sina’yı bir proxy olarak kullanmaktayım ( Üzgünüm oğlum ama sana ihtiyacım var :)
İşte yine böylesi bir anda aklıma Ragga Oktay’lı Turkcell reklamları geldi
Öyle ki çocukluğumdan ergenliğe geçiş evresinde bir rol model dahi olmuştu Cell-O karakteri
Sina ile oturduk tüm Cell-O reklamlarını baştan sona izledik. İzlerken fark ettim ki Turkcell’in o reklamlarındaki arka plan ile son 5 yılda çektiği reklamlardaki arka plan arasındaki farkı okuyabilirseniz eğer yazıya da ilham veren Türkiye’deki hem toplumsal bazda hem de siyasal alanda yaşanan çürümeyi görebiliyorsunuz.
Sina’dan sonra oturdum ve notlar alarak tüm Cell-O reklamlarını yeniden izledim. Ve bu notları sizlerle paylaşmak istiyorum
Turkcell reklamları üzerinden Türkiye’nin siyasal ve toplumsal çürümesi
- Cell-O reklamlarında baskın olan tema uzaydan geldiği iddia edilen Cell-O’nun teknoloji hamlesiyle Türkiye’yi ekonomik ve sosyolojik açıdan ayağa kaldırmada bir katalizör olma misyonu var. Ancak bunu öyle bir şekilde yapıyor ki sokak sokak dolaşıyor, insanları dinliyor. Halkın içerisine karışıyor.
Hatta bir reklam filiminde başörtülü bir teyzeyi Turkcell binasında misafir eden ve yönetim kuruluna sokan Cell-O, teyzeye ‘Anlat teyzecim’ diyor ve teyzeyi dinledikten sonra tarifesini oluşturuyor.
Topluma çok yakın o zamanlar Turkcell ve aslında Turkcell’in temsil ettiği iktidar ve güç
- Yine bir başka reklamda bir yönetim kurulu toplantısında Turkcell’in 8 yıllık faaliyetleri anlatıyor. O faaliyetler içinde bir cümle de çok çarpıcı ‘3 Milyar doların üzerinde yabancı fon getirdik’ diyor sunum sesi.
Bugünlerde 3 milyar dolarlık fon getiren bir firma olsa muhtemelen Edirne girişinden Hakkari sokaklarına kadar tabelası asılırdı.
8 yıllık falliyet reklamında bir detay var ki insanın içini burkmuyor değil.
Dış sesin söylemine göre Güneydoğu’da 5 bin kız çocuğunu okutan bir Turkcell’den Ensar’a yardım yapan ve havuz medyasının şah damarı olan bir Turkcell’e evrildi hikaye
O 8 yıllık faaliyet reklamında bir cümle var ki aslında bu yazının da omurgasında anlatmak istediğim şeyi özetliyor
Cell-O diyor ki
‘Ok dostlarım bunlar bana güzel geliyor.
Ama bir de bakalım halkımız buna ne diyor
Teknoloji ve himzetlerimizin hepsi süper
Yine de çıkabilir düzeltilecek bir şeyler’
İnanın sadece şu dörtlük bile ülkenin toplumsal ve siyasal çürümesinde neyi unuttuğumuzu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor
Halktan kopan, geri bildirim almayan, kendi yaptıklarını mutlak doğru, hakikat olarak gören ve bir ufak eleştiriyi dahi düşmanlaştıran her kimse ister iktidar kanadından biri, ister özel sektör yöneticisi ister bürokrat ister belediye başkanı ya da mahalle muhtarı emin olun ki bu çürüme onun eseri
- Bir başka rekmalda Selocan diyor ki;
‘İnsanlar arasında dolaştım sor bir neden
Herkesin ayrı beklentisi varmış Turkcell’den’
Tek millet, tek bayrak, tek vatan diyerek aslında tek tipleştirilen ve Anadolu gerçekliğinden fersah fersah uzak bu stereotipleştirme yüzünden insanlar ülkelerine, bayraklarına, vatanlarına kırgınlar
Herkesin ayrı bir beklentisi var bu ülkeden!
Ayrıca bunu da reklamlarda görüyoruz. Cell-O halkın arasındayken rakı sofrasına da oturuyor, nargile de içiyor, karpuz satarken arkada Atatürk fotoğrafını asıyor başörtülü insanların da ihtiyaçlarını soruyor
Ne de olsa önce müşteri diyen O
O’nun adı Cell-O!
Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ söyleminin modern bir uyarlaması gibi sanki
Ancak şimdi Turkcell, gücü var edenler, iktidar ve ortakları da hem Şeyh Edebali’nin o söylemini sildiler hem de modern uyarlamasından da ödleri kopuyor
- Ve geldik reklamdaki Tembellere!
Kadir Çöptemir önderliğinde 3 kişilik tembeller olarak isimlendirilen karakterler tüm reklam serisinde iş bilmez, üretmeyen, sadece laf üreten, hedonizme kayan bir haz düşkünü insanlar olarak resmedilmiş
Ancak tembellere biraz dikkatli baktığınızda günümüz siyasi trollerini, ehliyet ve liyakatten uzak olup makam mevki sahibi olan yöneticileri, sadece güce yakın olduğu için gücün etrafında toplanan kalabalıkları da görebiliyorsunuz
Ve ne yazık ki o günün loserları olarak gösterilen tembeller bugünün iktidarında güç paylaşımı yapan aktörler gibiler
Hem bunun kanıtı değil mi Turkcell’in yeni reklamları
Aslında uzun uzun anlatmaya bile gerek yok
Turkcell’in son reklam serisinde bıyıklı maço figürlerin bir Selo karakteri aldığı o animasyon reklamları ile Ragga Oktay’ın Cell-O karakterinin reklamlarını karşılaştırmanız bile bu yazıda anlatmak istediğim tüm hikayeyi anlamanıza yardımcı olacaktır.
Ve o tembelllerin yani günümüz trollerinin ağzında sakız olan ama içerisini asla dolduramadıkları ‘Yerli ve Millilik’ söyleminin ne derece içi boşaltılmış olduğunu da yine reklamlarla görebiliyorsunuz
Cell-O reklam serisinde Ragga Oktay tellerle çevrili sınıra kadar gidiyor Turkcell tırlarıyla yanında babası Haluk Bilginer ve annesi Gülse Birsel’le. Ve o reklamda artık sınırları aşmak gerek vurgusuyla küresel bir vizyondan bahsediyorlar
Aynı reklamda tembeller yani günümüz trolleri ne mi diyor?
Eşşek üstünde ne işimiz var dercesine içine kapanan Türkiye’yi özetliyorlar
He bu arada Yerli ve Millilik’le ilgili bir de son not
Whatsapp’ı klonlayarak (Bip) yerli olmuyorsunuz
Google’ı klonlayarak (Yaani) milli olmuyorsunuz
Sadece Çin tipi kötü taklitlerle eşşek üstünde yürüyen o tembeller gibi görünüyorsunuz!
Tüm bu karamsar tabloya rağmen umarım iklim değişir ve şehre bir film gelir. O film arasında da biz Ragga Oktay’lı yeni bir Turkcell reklamı izleriz
Çünkü Sina’nın ülkesinde pos bıyıklı SeloCan’lar olsun istemiyorum.
Ne de olsa önce müşteri diyen Cell-O’yla büyüsün istiyorum
Son söz;
“Aom dı dırı dıt dırı dıt dıt!”
“Aom dı dırı dıt dırı dıt dıt!”
Turkcell’deki o Cell var ya işte o benim
Benim adım Cell-O ben uzaklardan geldim
İşte bu yazıda yer alan tüm reklamlar