İçinde ‘Pelikan’ ‘Serhat Albayrak’ ‘SETA’ geçen tweetlerim nedeniyle emniyete ifadeye çağırıldım ! Peki korkuyor muyum?

Cengizhan Çelik
4 min readNov 5, 2020

Dün sabah saatlerinde telefonum çaldı ve kibar tonla genç bir polis memuru Emniyet’e gelmemi, hakkımda şikayet olduğunu ifade etti.

Aslında bu telefona inanın sevindim! Sevindim çünkü normal olan bir prosedürün uygulanmış olması adına mutlu oldum. Kapıma polisler de gelebilirlerdi hem de gece yarısı ya da sabaha karşı! Bu olmadık iş değildi bu topraklarda

Ve bu beni endişelendiriyordu. Kendim için değil 4.5 yaşındaki oğlumun Türk Polisiyle olan güven ilişkisi adına böylesi bir tablo olmamasını içten içe temenni ediyordum

Emniyete gittiğimde öğrendim ki Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi (Bosphorus Global) ya da herkesin malum isimle bildiği yapı beni şikayet etmiş

Beklenen bir şeydi. Hatta avukatımı aradığımda ilk tepkisi ‘bugüne kadar beklemiş olmaları mucize’ şeklindeydi

NaynCo videolarında, attığım tweetlerde kısacası beni ben yapan söylemlerde kendileriyle ilgili ilgisiz bir çok konuyu bir çuvala koymuşlar

Neler yok ki Serhat Albayrak’la ilgili tweetim de var

Ne alaka şimdi diyebileceğiniz SETA da var!

Özetle bana atfedilen suçlamada çok saygıdeğer, demokrat, insan haklarına saygılı, insan onurunu temel ilke edinmiş, omurgalı, erdemli insanlardan oluşan Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi (Bosphorus Global)’e hakaret etmişim malum niteleme sıfatını kullanarak!

Aslında herkes biliyor ki bu suçlamada amaç beni korkutmak, annemi, eşimi, 4.5 yaşındaki oğlumu, babamı, abimi ve ablamı!

Hayatı boyunca karakola düşmemiş koca bir aileyi devletin gücü ile korkutmak ! Bunu zamanında kimin yaptığını çok iyi biliyorsunuz değil mi?

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim beni asla korkutamazsınız! Bu yazı da bunun kanıtı! Ama kabul 4.5 yaşındaki bir çocuk başta olmak üzere ailemi endişelendirdiniz!

Ama bu beni nasıl bir yola soktu uzaktan izlemeye, tweetlerimdeki bildirimleri açmaya devam edin!

Şimdi bu yazıda o nazik polis memuru, devletin güvenini bana bu süreçte hissettiren karakoldaki memurlara verdiğim ifademi yazacağım

Yazacağım çünkü yazılarından başka bir gücü olmayan, arkasında kelimeleri, cümleleri, yazdıklarından başka tek bir Allah kulu olmayan bir genç gazeteci olarak en büyük gücümle sizinle mücadele edeceğim

Bu yazıyı yazarken masamda Sabahattin Ali’nin bir öykü kitabı duruyor olmasından da ziyasdesiyle güç alıyorum

Yaşar Kemal’i DGM’lerde yargılayan bir ülkede Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi (Bosphorus Global)’den korkup yazmayacaksam simit satıp onurlu yaşayayım daha iyi

Hadi ifadeye geçelim;

….. NaynCo isimli internet haber portalı bana aittir! Bu portalın Youtube hesabında kendi yazdığım yazıları, video şeklinde takipçilerimle paylaşırım. Youtube kanalı içerisinde tahminen 100'den fazla video içerik mevcuttur. Sadece o içerikleri izlemeniz durumunda bile, bana atfedilen suçlamalardan ne derece uzak biri olduğum net bir şekilde ortaya çıkar!

Özellikle malum kişiler tarafından ilişkilendirilmek istenen FETÖ propagandası suçlamasıyla ilgili olarak da youtube kanalındaki videolardan

Susamam- Kes lan FETÖ’cü ve Hrant Dink’i koruyabilseydik 15 Temmuz olmazdı başlıklı videolarımda söylediklerim bahse konusuçlamalarla tartışmasız en net yanıtlarımdır

32 Yaşında, hayatında ilk kez karakola gitmiş bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, hiçbir illegal örgüt, düşünce kuruluşu ve hatta bireyle bu zamana kadar temasım olmamasından dolayı kendimle gurur duydum ve bunu yazılarımda da defalarca dile getirdim. Cengizhan Çelik medium platformundaki hesabımda hem dünya görüşüm, hem siyasal olarak olaylara yaklaşımım hem de bu ülkeye olan sevgim ve aidiyetim net bir şekilde ortadadır!

Bahse konu suçlamaları bana atfeden isimler tüm bu gerçekleri biliyor olmasına rağmen söylemlerim kendilerini ciddi manada rahatsız etmiştir!

Söylemlerim ifade özgürlüğü ve düşünce özgürlüğü kapsamında ele alınabilecek bir gazetecilik eleştirisinden ibarettir.

Ben kimseyi terörle ilişkilendirmedim, ilişkilendirmem de!

Kendi suçlamarında beni terörle ilişkilendirmeye çalışanlara bakınca söylemlerimin ne denli haklı olduğu ortadadır ve kamuoyunun takdirindedir!

Söylemlerimi ve düşüncelerimi hiçbir çıkar doğrultusunda yapmadım, tamamiyle bu ülkede başarılı olmaya çalışan ve bunun için gecesini gündüzüne katan genç bir gazeteci olarak vicdanımın sesiyle ifade ettim!

Youtube kanalımdaki tüm videoları bu düşüncelerle çektim ve paylaştım!

Kimseyle kişisel bir problemim yoktur. 4.5 yaşındaki oğlumun geleceğini düşünerek düşüncelerini şeffaf bir şekilde ifade eden bir vatandaşım!

15 Temmuz gecesi Üsküdar’daki evimin üstünden alçak uçuş yaparak çıkardığı sesle 3 aylık oğlumu ciddi manada korkutan hainlerle, beni bugün bu suçlamalarla bir ihtimal içeri aldırmaya çalışan isimlerin çocuğuma verdiği korku arasında hiçbir fark görmüyorum!

Son olarak ben yanlış bir şey yapmadım. Kimseyi terörle ilişkilendirmedim ve hakaret etmedim.

Pelikan söylemine gelirsek, bu tüm medya ve sosyal medyada kabul gören bir niteleme sıfatı olarak bahse konu suçlamayı yapan kişilere yapışmıştır. Bunu ilk söyleyen ve literatüre kazandıran kişi de ben değişlim!

Sayın savcının şunu görmesi gerekir ki; bunu söyleyen herkes ifadeye gelecekse ülkedeki yüzbinlerce insan bahse konu suçlama ile ifadeye gelmesi gerekir.

32 yaşınada karakola ilk kez gelen vatandaş olarak vereceğiniz karara saygım sonsuzdur.

Türk yargısına, adaletine küçük de olsa hala güvenmek isteyen, güvenen, inanan optimist azınlıktan birisiyim

Söyleyeceklerim bu kadardır.

Cengizhan Çelik

ps: Korkuya gelirsek sevgili okur,

Annemi, eşimi, 4.5 yaşındaki oğlumu, babamı, abimi ve ablamı endişelendirdiniz

Beni asla korkutamayacaksınız

Çünkü ben şuna inandım

Korkaklar korkar, inananlar, kendinden emin olanlar tüm ismiyle, karakteriyle herekese açık bir şekilde kendilerini ifade ederler!

--

--